Yükleniyor
Dünya genelinde yaklaşık her 10.000 bebekten 1 tanesi kulak kepçesi gelişmeden doğar. Tıbbi literatürde “MİKROTİA” olarak adlandırılan bu durum kulak kepçesinin yanısıra kulak yolu ve orta kulak yapılarını da etkileyen doğumsal bir gelişim anomalisidir. devamını okumak için >>>
Oluşma mekanizması ile ilgili yapılan araştırmalarda elde edilen bilgiler ışığında bu durumun kan dolaşımını sağlayan ana damar olan Stapediyal Arter’in yetersiz kalması nedeniyle oluştuğuna inanılsa bile, bu damarı etkileyen faktörler henüz netlik kazanmamıştır. devamını okumak için >>>
Kulak kepçesi gelişmeden doğan çocuklarda yeni bir kulak kepçesi yapmak için kullanılan yöntemler temel olarak suni malzemeler kullanan “ALLOPLASTİK” yöntemler ve hastanın kendi dokularıyla kulak yapımı gerçekleştiren “OTOJEN” yöntemler olarak 2 gruba ayrılır… devamını okumak için >>>
Ben bir hekim ve baba olarak meslek hayatım boyunca çocuk hastalarıma yapacağım ameliyatlarıyla ilgili karar verirken hep “HASTA KENDİ ÇOCUĞUM OLSA BU AMELİYATI ONA YAPAR MIYIM?” sorusunu sorarım. Meslek hayatım boyunca bu ahlaki değerin takipçisi oldum. Etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlanmamış uygulamaları hastalarıma uygulamaktan kaçındım. Kulak kepçesi yapımı için günümüzde mevcut olan yöntemleri de yine aynı bakış açısı ile değerlendirdiğimde bir petrol türevi olan polietilen maddesinden yapılan ve tarafsız klinik çalışmalarda ciddi yan etkileri bildirilen kulak kepçesi implantlarını kesinlikle kullanmamaya karar verdim.
Kulak yapımı için insan vücudu ile uyum göstermeyen bu suni materyaller dışında bir alternatif yaratmak için bilim adamları olarak kök hücrelerden “yapay kıkırdak” üreterek kulak kepçesi yapma çalışmalarımız sürmektedir ancak laboratuvarda kulak şeklinde üretilmiş kıkırdak modellerin insan vücuduna nakledilmesi ile gerçekleştirilmiş kulak yapımlarının sonuçları da henüz arzu edilen düzeyde değildir.
SONUÇ OLARAK BUGÜN İÇİN İNSANIN KENDİ DOKULARINDAN YAPILAN BİR KULAK KEPÇESİNİN YERİNİ TUTACAK ALTERNATİF BİR ÇÖZÜM MEVCUT DEĞİLDİR!
Bu konuya dair sorularınızın cevabını bulmak için lütfen bağlantıda yer alan ve uluslararası bilimsel çalışmaların sonuçlarını yansıtan özel bilgileri ve doğal kıkırdak ile suni implant yöntemlerini karşılaştıran mukayeseli tabloyu dikkatlice inceleyiniz.
Mikrotia tedavisi için ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinden kliniğimize gelen çocukların her biri eşsiz, her biri farklı. Onlarla sohbet ediyor, ileride ne olmak istediklerini, hayallerini soruyorum. Her birinin farklı bir cevabı, farklı hayalleri var. Kulak yapımı sonrasında onları yeni hayatlarına uğurlarken o çocukların gözlerine baktığımda ise her seferinde aynı şeyi görüyorum: kocaman bir mutluluk ve tamamlanmış bir özgüven. Biliyorum ki onlar artık hayata, kendi hikayelerini yazmaya,kendi yollarını yürümeye hazırlar ve benim onların dünyayı daha güzel kılacağına dair büyük bir umudum var. Evet, ben onların bunu başarabileceğine tüm kalbimle inanıyorum çünkü biliyorum ki küçük kulaklarla doğmak “büyük insan” olmaya engel değildir. Yolları açık olsun.
KULAK YAPIMI TEKNİKLERİMİ GELİŞTİRİRKEN EN BÜYÜK İLHAM KAYNAĞIM OLAN EFSANEVİ USTALAR DR. SATORU NAGATA VE DR. FRANCOİSE FIRMIN’E ÇOK ŞEY BORÇLUYUM. ONLARIN ÇALIŞMALARI OLMASAYDI, NE BEN, NE DE DİĞER MESLEKTAŞLARIM BU SONUÇLARA ULAŞAMAZDIK. BU NEDENLE, BU WEB SİTESİNİ OKUYAN SİZ MİKROTİA AİLESİ MENSUPLARININ BU İKİ MUHTEŞEM İNSANI TANIMANIZI İSTEDİM. NAGATA USTA’yı MAALESEF 2022 DE KAYBETTIK, ANISI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM. FİRMİN USTAMIZ İSE HARİKA BİR KARİYERİN SONUNDA EMEKLİ OLDU. KENDİSİNE MUTLU, SAĞLIKLI VE UZUN BİR ÖMÜR DİLİYORUM.